
22 Kanun-ı Sani Sene 328 (1912)
Bulgarların Teyyare ile attığı Beyannameden
“ Edirne Zabıtan ve Ahalisine ;
2 Mah mukaddem müttefiklerle Türkiye arasında akd edilen mütareke henüz münkati edilmiştir. Kamil Paşa kabinesiyle Divan-ı Ali harbe devama adimül-imkan olunmasından dolayı mutlaka Edirne’yi müttefiklere terke karar verdikleri gibi düvel-i muazzamanın da hiç olmazsa Anadoluyu tahlisi için musalahaya karar vermişler iken memuriyetinden muzırdır.
Bir güruh softa ve ulema kıyafetine girerek ve Jön Türklerin iştirakiyle Bab-ı Aliyi istila, Nazım Paşa ile 2 zabit ve bazı kesanı katl ettikten sonra zat-ı Şahaneyi Kamil Paşa kabinesinin sükutuyla baş vekil sıfatıyla Mahmud Şevket Paşa’nın nasb ve tayinine mecbur eylemişlerdir, bu kanlı darbe-i hükümet meselesi Avrupa’da müttefiklerin son derece müceb-i nefreti olmuştur.
Zahir halde Türkiye mahv ve mahkumdur, harp devam edecek, Edirne tahrib ve perişan edilecek, Bulgar ordusu da İstanbul’a duhul edecektir. O vakit katil Jön Türklerle iştirakçilerin başlarına geleceği düşünsünşler.
Ey Edirne ahalisi ! İslam ve Hristiyan Zabitan ve efrad hakikat-i hali tefhim için size hitap ediyoruz. Şükrü Paşa’nın Beyannameleri tahrir edilmiştir, bunlar hakikatten baiddir, size trenler dolusu rakik tuz, pilav, baklava va’d edilmişti, bunlar zuhur edecek yerde hal-ı harp zuhura geldi. Birkaç güne kadar Türk ordusunun vürudunu ilan ettiler.
Ahlakı ifsad edilmiş ve irtibattan beri oluşundan dolayı gayrı muktedir bir vaziyette kalmıştır. Çatalca, Gelibolu hududu üzerinde sahib-kadem-i sebat ve nizam-perver kemal-i metanetle 400.000 neferden mürekkeb bir Bulgar ordusu ahz-ı mevki eylemiştir, hatta Sofya ve Filibe’nin Osmanlı Kıta’tının dest-i tagallübüne düştüklerini size ihbar eylediler, dehşetli bir yalan..
Lozangrad (Kırkkilise), Tekfurdağı,Dedeağaç,Kavala,Selanik,Manastır,Üsküp bunlar bütün yed-i zabtımıza olduğu halde bu gibi mecnunane beyanata itimat edecek kadar dinlemeyiniz, sizi temin için Avrupa gazetelerini size atacağız, biz ki muzafferiz ve oldukça sahib-i kuvvet ev namus olduğumuz halde sizi aldatmağa hiçbir ihtiyacımız yoktur.
Biz Edirne’yi tahrib etmek istemez idik, bu şehrin teslimi tekliflerini İstanbul’da da Şükrü Paşa’ya dar-miyan ettik, zira bu uğurda dökülecek kan masumlar üzerindedr, lakin ne çare Jön Türklerle Şükrü Paşa böyle arzu ediyorlar, An-karib Edirne harabeleri üzerinde şems-i Hürriyet, Hakkaniyet ve musalaha tulu edecektir.
Zabitan-ı asker ve Edirne ahalisi iyi düşününüz, karar verilmezden evvel düşününüz ve arzu ediyorsanız ve muktedir olabilirseniz bize muavenet ediniz, şehir dahilinde sefalet ve efrad arasında kuvve-i maneviye münker ve kaht yüzünden 50-100 raddesinde firarileri kabul eylemekteyiz, mukabele bir eser-i cinayet ve gayetle pahalı olacaktır, Edirne’nin sükutu muhakkak ve karibdir..