Edirne Yunan İşgâl Günlerinde
■ MÜTAREKENİN
İKİ İŞBİRLİKÇİSİ:
MUSTAFA SABRİ VE
MÜFTÜ HİLMİ EFENDİ
▪Dünyayı çağdaş kavramlar yerine ortaçağ bilinciyle algılayan medrese öğretisi Cumhuriyet modernizmine karşı çıkarken Batı'nın küfür düzenini de kalbinden vurduğunu sanır. Vatan kavramının krize girmiş anlam boyutu ve din vurgulu hıyanetin ahlaki yozlaşması, tarihin hafızasında yazılıdır. Onlara göre Mustafa Kemal yalnız eşkiya güruhu ve serseriler topluluğunun lideri değil aynı zamanda İttihatçı sayılırdı. Mütarekedeki saltanat dinciliğinin en itibarlı haini olan Şeyhülislam Mustafa Sabri'nin medrese zekası aynı zamanda siyaseti de kucaklayıcıdır. Rıza TEVFİK nasıl felsefe taciri ise kendisi de Taftazani ayarında da fıkıh bilginidir. İşte yazdıkları:
▪︎ “... Vahdeddin’in Mustafa Kemal’e itimadı kadar, dünyada ne kimse kimseye itimad etmiş, Mustafa Kemal’in Vahdeddin’e hıyaneti kadar ne de kimse kimseye hıyanet etmiştir. (…) [Mustafa Kemal] Eli kolu bağlı hükumetin yapamadıklarını yapsın diye Anadolu’ya gönderilmiş; İngilizler de, gözünde kıymık, böğründe hançer saydığı Hilafeti ve Türk’ün İslâm ile alakasını kesmek için perde arkasından Mustafa Kemal’in galibiyetini hazırlamıştır...”
▪︎Bu ifadedeki gerçek dışı mugalata ne kadar parlak olursa olsun, Milli Mücadelenin reel ve yazılı tarihinde karşılığı olmayan bir çarpıtmadır. Eskişehir'e kadar gelen Yunan Kralı Kosti'ye (Kostantin) tebrik telgrafı çekme hayasızlığı gösteren Bursa Müftüsü Ömer Fevzi neyse Mustafa Sabri de aynıdır. Sarayın kurdurduğu Anadolu Cemiyeti'nin Ege'de "İyonya devleti" kurma işbirlikçiliği gibi bunların hepsi ileri bir hezeyandır.
▪︎Türklüğün Anadolu'daki varolma savaşını nefret ve lanetle kirletme mantığı, "Maun Suresi" ile halkın inancını sömürme riyakarlığıdır. Bu surenin biri rahmet vesilesi diğeri halkı aldatmak için maske yapılan iki yüzü vardır (Maun Suresi, 4-7). Kur'an namaz kılmayanları değil, riya namazı kılanları lanetlemiştir. Günahkar sadece günahkardır ama riya namazı kılanlar müşrik ve melundur... Cumhuriyetin tepki verdiği medrese öğretisi, İslam dünyasının benliğini asırlardır sömüren ve dindarlığı insanlar arasında üstünlük sayan mantıktır.
▪︎Mütarekedeki medrese gericiliği ve tekke- takke kültürünün küflü mantığına yüzlerce örnek verilebilir. Tepedeki Mustafa Sabri'dir. Bu adam Şeyhülislam olunca Ömer Fevzi'yi (150'lik) Bursa, Ali Rıza Efendiyi de ( Yunan işbirlikçiliği nedeniyle İskilipli Atıf ile asıldı) Tekirdağ müftülüğüne atamıştı. Girit göçmeni Hüsnü Bey (Hüsnüyadis) Manisa mutasarrıfıydı. Yunanlılar sadece Ege'yi değil, Edirne ve Trakya'yı da işgal etmişlerdi. Mustafa Sabri Hürriyet-İtilaf familyasından eski Gevgili müftüsü Mustafa Hilmi Efendi'yi de Edirne müftülüğüne atamıştı....
▪︎ Trakya ve Edirne 25 Temmuz 1920'de Yunan işgaline girmişti. Saltanat Şurası ve Sevr Andlaşmasının imzalanmasından iki gün sonra (12 Ağustos 1920) Edirne Rum Metropolithanesinde bir tören yapıldı. Törende Yunan kralı ve Başvekil Venizelos için bir şükran ayini yapılacaktı. Kilisede yapılan bu ayine Edirne müftüsü olan Mustafa Hilmi Efendi de maiyetiyle beraber katıldı. Bu ayinden sonra ikinci bir tören de Edirne Müslüman ahalisi adına yapılacaktı. Bu tören için bölgenin Rum valisi general Zimbrakakis, general Leonardopulos, Metropolit Efendi de maiyetleriyle Selimiye camiine geldiler... Müftü Mustafa Hilmi Efendi konuklarını karşıladı. Önce camide Kura'n tilavet edildi. Bunun ardından caminin sebilli iç avlusunda Hilmi Efendi güzel bir dua okudu. Ardından da beliğ bir konuşma yaparak şunları söyledi:
▪︎ "... Venizelos'un sağlığı için duacıyım. Yunanlılar bizim dostumuzdur. Padişahımızın emir ve rızası hilafına onlara silah çekmek küfürdür, isyandır..."
Edirne'de çıkan Te'min gazetesi bu töreni ertesi gün şu manşetle haber yapmıştır: “.... Müftü Hilmi Efendi, Selimiye Camii’nde, hürriyetin ve adaletin saygıdeğer temsilcisi olan Venizelos hazretlerinin sağlığı için güzel bir dua okumuş ve hazır bulunanlar şükran duygularını belirterek duaya katılmışlardır...” (13.8.1920)
▪︎Saltanat dinciliğinin işbirlikçi ruhunu temsil eden müftü Hilmi Efendi bu törende, Yunan Kralı Aleksandros'a sadakatini sunmuş, Başvekil Elifteros Venizelos'u da özgürlük ve adaletin temsilcisi olarak taçlandırmıştır...
▪︎Medrese öğretisi dediğimiz siyasal İslamcı saltanat dinciliği için bundan daha büyük işbirlikçi ihanet gösterilemez, tarih sayfalarına bundan daha açık olarak geçirilemezdi. Saltanat dincisi hainlerin sayısı o kadar fazla olmalı ki, 150'likler listesinde bu Hilmi Efendinin adını göremiyoruz. Sanırız unutulmuş olmalı...
Şunu da belirtelim ki, buradaki Mustafa Hilmi Efendiyi kendinden önceki müftü Kırımlı Osman Hilmi Efendi ile karıştırmamak gerekir. Osman Hilmi Efendi, Trakya Paşaeli Cemiyeti ile Trakya'daki Yunan işgaline karşı çıkmış bir vatanseverdir.
▪︎Osman Selim Kocahanoğlu
10 Mart 2021