Subscribe Us

header ads

Reji binaları ve koyun baba türbesi.Meral Yığın Karayastık paylaşımıdır.

Meral Yığın Karayastık paylaşımıdır. Bu gün,kızkardeşimin resterasyınunda bulunduğu Edirnenin Eski İstanbul caddesinde bulunan Edirne Lisesine tahsis edilen yanındaki Eski Tekel binası ,eskilerin tabiriyle”Reca”Fransızların kurduğu bira ve tütün fabrikasının şantiyesine gittim.Bu fabrikada otuzlu kırklı yıllarda bir çoğumuz edirnelilerin anneaneleri ,babaanneleri çalışmış,benim de babaannem çalışmış.Eski İstanbul caddesi ;benim çocukluğumun geçtiği yer,burayı ne zaman gelsem ruhumu bir huzur kaplar,buranın kokusu buradaki sokaklarda hala var olan gam ağaçlarının kokusumudur özellikle sararan yapraklarından dolayı,bilemem, Beni o koku çocukluğuma götürür. Ben “Koyun Baba”türbesinin karşısında ki evde doğmuşum altı yaşıma kadar biz ablamla iki kardeş o sokaklarda koşturduk ,Lisenin bahçesi ,karşısında şu an park olan Top sahasında.Güzel nazih misafirperver komşularımız vardı.Aramızda komşu kapımız olan Komşuannem ah canım annem benim rahmetli ne çok severdim onun o sıcak şefkatli kucağı..çok özledim .Komşu annem daha sonra akraba gibi yakın olduğumuz komşuannem Eskiler bilir Edirnenin köklü ailelerinden”Ömer ağalar”ın kızı Sıdıka yıllarca ferçli eşine bakmış eşi vefaat edince iki oğlunla yanlız kalmış onlarda almanyaya gidince hepten yanlız kalmış,diyeceğim annemle babam ona can yoldaşı olup sahip çıkarken, O da annemle babama annelik yapmış.Ben iki yaşlarında iken erkek kardeşim Kankaserinden annemle İstanbul’a tedaviye yattıklarında,beni komşuanneme bırakmışlardı.Onun sanki kendi evladı gibi nasıl ilgilendiğini size anlatamam nurlar da yatsın,malesef o evde kardeşimi birbuçuk yaşında kaybettik çok sarsılmıştım ben de küçük olmama rağmen kardeşimi çok seviyordum onun kaybı benim de hastalanmama sebep olmuştu bir dönem.Komşuannemler almanyadan çocukları dönünce bir iki yıl sonra İstanbul’a taşındı ama bizim dostluğumuz hiç bitmedi her yıl biz giderdik onlar gelirdi Kırkpınarlar zamanı.Diğer komşularımız hatırladıklarım Koyun babanın türbesinin evinde Berranım teyzeler vardı kızının adı benimle yaşıt Melek,sonra Gümürcüneli Halil amcalar Zeliha abla,İsmail,Şipkalar,Melahat İnağ sonradan hocam olan,Mine ablamlar eşi gümrükçüydü küçük kızlarını oynatmaya giderdim çok güzel evleri mobilyaları vardı.Ablam fotaraftaki okul İnönü okulunda eğitim görüyordu annemle birlikte toplantılarına gittiğimi hatırlıyorum.. Okulun o kırtasiye hafif gaz mozot kokusu içeren okul kokusunla ilk orda tanışmıştım.Bazen de şimdi kardeşimin restarasyonunu yaptığı Tekel binasından annemle ,iştahımı arttırsın diye “malt hülasası”dedikleri bira mayası alırdık,yani biranın özü yani ben daha küçükken almışım mayayı,tam karşısın da şu an hala fırın olan “Has fırın”vardı oradanda o zamanlar satılan yağlı halkalardan alırdık,ablamla bilşzik gibi kollarımıza takıp eve gidinceye kadar birer birer yerdik.Bazen akraba ziyaretlerine giderdik ,has fırının karşısında ki sokaktan “Sabuni mahallesi”ndeki şimdi hala merdivenlerle şimdiki Trakya hastanesine karşı minibüs durağının olduğu yere çıkılan yere çıkardık.Bu sokaklar da yaşamış ya da bir yerinden geçmiş Edirne’lileri belki bşr an eskiye götürmüşümdür.Yaşayan eski komşularıma sevgiler hakkın rahmetine kovuşanlara rahmet diliyorum.