Edirne'nin Kurtuluşu Kutlu olsun.
Kurtuluşun tarihi gününü anlattı
Edirneli Tarih Araştırmacısı Cengiz Bulut, Edirne’nin kurtuluşunun 99’uncu yıl dönümü kapsamında kurtuluş gününün hikâyesini anlattı.
Arşivinde yer alan fotoğraflarla destekli 24 Kasım 1922’yi anlattı. Bulut, kurtuluşun 99’uncu yıl dönümü kapsamında arşivini açarak, o gün yaşananları fotoğraflarıyla birlikte paylaştı.
Kentin yerel tarihi açısından oldukça zengin arşive sahip olan Bulut’un gözünden kurtuluşun gününü okurlarımızla buluşturmak istedik.
İşte Edirne’nin kurtuluşunun hikâyesi
Edirne’yi teslim alacak olan heyet Babaeski'den hareket eden Vali Şakir Bey ve yanında bulunanları taşıyan otomobiller, saat 13.00'te Edirne'ye ulaştılar. Şehrin girişinde askerlerin selamları, bandonun İzmir marşı ve halkın tezahüratı arasında arabalardan inildi. Şakir Bey'in yanında Binbaşı Şerif, Trakya Cemiyetinden Hayrettin Bey, Bolu Milletvekili Kırklarelili Dr.Fuat (Umav), Valinin babası Edirne reji Müdürü Ahmet Vefik Bey, Edirne Milletvekilleri Mehmet Şeref ve Faik Beyler bulunuyordu. Ayrıca kalabalık bir misafir grubu mevcuttu. Vali Şakir Bey, yanında milletvekilleri ve arkasında görevli memurlarla beraber yolun her iki tarafına sıralanmış Fransız askerlerini ve halkı selamlayarak şehre girdi. Burada Vali ve heyete önce yaşlı kadınlar yaklaştılar valinin ellerine sarıldılar, daha sonra geçici şehir yönetimi Vali ve yanındakiler el sıkışarak şehrin kurtuluşundan duydukları memnuniyeti belirtiler ve şükranlarını sundular. Takiben, Duyun-ı Umumiye Bankası Müdür, Hahambaşı ve Bulgar ve Ermeni cemaatleri reisleri Valini elini sıkarak sadakatlerini bildirdiler. Daha sonra vali ve görevliler gençlerin tuttuğu üzerinde "Trakya'nın Halaskar Ellerinizle Kurtulan Gençleri" yazılı pankart ve "Yaşasın Misak-ı Milli" işlemeli bayrağın altından geçerek ilerlediler. Yol kenarında bulunan küçük bir mezarlığa gelindiğinde (Ayşekadın Çamlık Mezarlığı) burada duruldu ve Edirne'nin işgali esnasında Yunanlılar tarafın şehit edilen Teğmen Reşat Bey'in kabri önünde dualar okunarak. Ayşekadın semtine gelindi. Burada kurulan takın üzerinde "Milli İnkılâbımızın Müjdecileri Hoş geldiniz" ibaresi yazılı idi. Takın iki tarafında kurbanlar kesildi. Bihter ve Şükriye isimlerinde iki küçük kız ellerindeki tepsilerle Vali Beye yaklaştılar, Bihter tuz ve ekmeği Vali beye ikram ederken, Şükriye de tepsi içinde duran makası hediye ederek şöyle dedi: "Size Edirne kalesinin anahtarını değil, milli zaferimizi hazırlayan Türk kadınlığının irfan aletini takdim ediyorum. Bu alet elinizde olduğu müddetçe tarihin, kalelerin büyük kapılarını bile açabilirsiniz. Büyük milletin milli saltanat tarihini yazan parlak süngüsünü hazırlarken, mini mini bir makası da unutmayalım. Yaralı Edirne'mize giriyorsunuz. Halk namına teşekkür ederiz" dedi. Vali Bey makası alarak taka gerili kurdeleyi keserek şehre girdi ve alkışlar arasında ilerleyerek Öğretmen Okulu önündeki ikinci takın önüne gelindi. Takta, "Halk Ordusu, Hakk Ordusudur" yazıyordu.
Buradan hareketle Hahamhane önünde kurulan üzerinde "Yaşasın Türk saltanat-ı Milliyesi" yazılı üçüncü bir tak ile karşılaşıldı. Burada Melek ve Nihal isimlerinde iki küçük kız Vali ve heyeti karşılayarak Hükümet Konağı önüne kadar mihmandarlık yaptı.
Hükümet Konağı önünde büyük bir tak vardı ve üzerinde "Yaşasın Türkiye Büyük Millet Meclisi" yazıyordu. Burada Fransız askerleri Vali ve heyeti selamladılar. Vali, konağın merdivenlerine geldiğinde küçük bir kız, eski Vali Paşalardan birine ait olduğu ifade edilen iki yüz yıllık bir bohçanın içinden çıkardığı Türk bayrağını kendisine uzattı. Vali, saatler 14.32'yi gösterirken Türk ve Fransız askerlerinin selamları arasında bayrağı direğe çekti. Burada yeni Edirne Müftüsü Harun Efendi, halife, TBMM ve orduya dualar okuyarak, Trakya'nın kurtuluşunda emeği geçenlere şükranlarını sundu.
Daha sonra Albay Mümtaz Bey'in kumandasındaki jandarmaların resm-i geçidi yapıldı. Tören sonrasında Vali ve heyeti Hükümet dairesine girdiler. Burada cemaat reisleri ve eşraftan bir heyet valiyi ziyaret ederek tebriklerini sundular. Vali de kısa bir konuşma ile Trakya ve Edirnelilere kavuşmanın mutluluğunu ve heyecanını yaşadığını bildirdi.
25 Kasım 1922 Edirne Valisi Şakir Kesebir Vilayet Önünde Edirne Kurtuluş Beyannamesini Okuyor
Vali Şakir (Kesebir) Bey hazır bulunanlara şu söylevi verdi:
“Hepinizle İnşallah çok çok görüşeceğiz. Yıllardan beri birbirimizi görememekten ileri gelen özlemimiz büyüktü. Hala onun coşkusuyla doluyuz. Bir aya yakın bir zamandan beri Vilayet topraklarına ayak bastık. Sonunda bugün Edirne'mize kavuştuk.
Edirne bizim pek değerli, pek kutsal yerimizdir. Tarihimizin yüzyıldan beri başlayan övünceleri burada işlenmiştir. Biz bu tarihsel anılarımız ve kutsal haklarımız nedeniyle yurdumuzun bu güzel parçasını gene tutsaklıktan kurtaracağımıza güvencimiz tamdı. Bugün Tanrı'ya şükür ve hamd etmek borcumuzdur.
Bugünün özelliği yalnız Edirne'nin kurtarılması değil, tarihin baştan aşağı değişmiş olmasıyla artmıştır. Lozan Konferansı da Barış görüşmeleri uğraşı içindedir. Dileriz ki bu olay mutlu sonuca varır ve tümümüz geçmiş zamanların acılarını unuturuz. İnşallah artık barış yolunda el ele vererek gönenç ve mutluluk için çalışmak mutluluğuna erişiriz.”
Edirne’nin DevirTeslim Tutanağı 25 Kasım 1922
Edirne Valisi Şakir Beyefendi ve Edirne, Havsa, Lalapaşa kazalarıyla Yeni Mustafapaşa kazasının bir kısmını ihtiva eden Fransız mıntıkasına memur Müttefikin heyeti reisi Fransız Kaymakamı Dukas, İtalyan Kaymakamı Kiyampi, İngiliz Binbaşısı Baggalai 25 Teşrinisani 1922 Edirne Belediye dairesinde biliçtima atideki mazbatayı tanzim ve imza eylemişlerdir: "Edirne, Havsa, Lalapasa kazalarıyla Yeni Mustafapaşa kazasının bir kısmından ibaret olan mıntıkada 25 Teşrinisani 1922 öğle vaktinde TBMM Hükümeti namına devir teslim muamelesi ika olmuştur. Türk emvalinin yağmasına ve ika olunan tahribat ile mıntıkada mukim Müslüman ahaliye karşı irtikab olunan ve bazıları evvelce vaki olunan şikâyet üzerine Müttefikin heyetlerince tahkik edilmiş ve hülasaları işbu mazbataya merbut olarak bir dosya halinde tevdii kılınmış olan fenalıklar hakkında TBMM Hükümeti turuk-ı kanununiyeyebittevessül takibat-ı icra hakkını muhafaza eder. TBMM Hükümeti, Yunanlılar tarafından alınarak tercüme kalemine tevdii edilmiş ve Gümülcine'ye götürülmüş olan evkafa ait evrak ve defterle, tapu kuyudatını imkan hasıl olur olamaz iade edeceği hakkında Trakya valisi general Katehakis tarafından Müttefikin heyetine verilen teminat-ı kaviyveyi kaydeder." diye kararlar alınmasına rağmen Vilâyet evrakları hiçbir zaman geri gelmemiştir. Edirne’de kurtuluş şerefine iki gece ziyafet verilmiş, Trakya Paşaeli Cemiyetinin organizasyonlar ile Selimiye Camii ve Belediye önünde toplanmış olan binlerce Edirne Halkına Av.Mehmet Şeref Aykut konuşma yapmak için kürsüye çıkarken bir kızın elinde kara çarşafa sarılı Türk bayrağını bir Jandarma erine kasatura ile çıkartırmış ve bu bayrağı Selimiye Camii minareleri arasına coşkun alkışlar arasında çekilmiştir. Edirne’nin kurtuluşu yurtta olduğu kadar bütün islâmcoğrafyasında büyük sevinç yaratmıştır. Şairler şiirler yazmış, Edirne marşları bestelenmiş, PTT kurtuluş hatırasına pul bastırmış, Mühür kazıttırmıştır”
Haber Jale Avyüzen Zobar
Edirne Yenigün Gazetesi
25 Kasım 2021 Perşembe, 07:00